Bu yazıda okulumuz 2015 Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olan Ayşegül Sunay ‘ın geçtiğimiz günlerde “ÜNİVERSALİST ”dergisinde yayınlanan makalesini paylaşmak istedik. Makale genel olarak Nicola Tesla’nın hayatı ve başarılarını konu alıyor. Ayşegül’e bize vermiş olduğu desteklerden dolayı TOBB ETU IEEE olarak teşekkür ediyoruz

GELECEĞİ AYDINLATAN ADAM: NICOLA TESLA

Nicola Tesla, 10 Temmuz 1856 ile 7 Ocak 1943 yılları arasında yaşamış, ,Sırp kökenli Amerikalı bilim adamıdır. Daha üniversite yıllarında, araştırmaya ve öğrenmeye meraklı olan Tesla, kaynakların yetersizliği sebebiyle, diğer dillerdeki makaleleri de anlayabilmek için Sırpça, Çekçe, Macarca, Almanca, İngilizce, Fransızca ve İtalyanca dillerini ana dili gibi öğrendi. Sıra dışı hafıza ve zekâya sahipti. Hatta öyle ki, çalışmalarının büyük bir kısmını kağıda dökmezdi.

Nicola Tesla kariyerine, 1881 ‘de Budapeşte’deki bir telefon şirketinde elektrik mühendisi olarak başladı. O dönemlerde DC akım kullanılmaktaydı ve DC akım (doğru akım) ısıtmaya, aydınlatmaya, güç sağlamaya ve iletmeye en uygun yol olarak bilinirdi ;fakat doğru akımla direnç kayıpları o kadar büyüktü ki, her mil kare için bir güç santraline gerek vardı. İlk akkor ampuller (110 Volt'ta), güç santraline yakın olsalar bile parlak ve bir milden daha uzaklıktakiler ise kaybolan güce bağlı olarak sönük yanıyorlardı. Nicola Tesla, daha iyi bir yöntem olabileceğini düşünüyor ve bununla ilgili araştırmalar yapıyordu.Hatta çoğu zaman günde iki saatlik uykuyla yetindiği söylenirdi.Bir gün, iş arkadaşıyla yürürken aklına bir fikir geldi ve bu fikri toprağa çizdi. Bobinlerde çekme-itme yöntemini kullanarak , "dönen manyetik alan"ı bulmuştu. Dönen elemana bağlantı gereği olmayacaktı. Komütatör yoktu artık. Böylece AC akımın temelleri bulundu ve indüksiyon motorunun patenti alındı.

1884 yılında, Budapeşte’den ayrıldı ve Amerika’ya taşındı. Edison’un yanında çalışmaya başladı. Severek yaptığı bir iş değildi; çünkü doğru akım yöntemini yeterli görmüyordu; ama yine de hayallerini gerçekleştirmek için para kazanması lazımdı. Bu sayede fikirlerini gerçeğe dönüştürebilecekti. Edison 50.000 $ dolar ikramiye karşılığında şirketinin elektrik jeneratörlerinin yeniden tasarlanmasını istedi.Tesla , istenilen süreden daha kısa bir sürede , görevini gerçekleştirdi.Daha sonrasında da hakkı olan parayı istediğinde Edison : ‘’ Tam bir Amerikalı gibi düşünmeye başladığında Amerikan şakalarından da anlayabileceğini ,, söyledi ve parasını ödemedi.Bunun üzerine ikisi arasında bir anlaşmazlık başladı ve Tesla işinden istifa etti.Sonrasında da 1 sene boyunca çukur kazıcılığı yaptı ve maddi ve manevi olarak zor dönemler geçirdi.Yine de bu kafasında fikirler oluşturmasını engellemiyordu.

Bir gün Tesla yolda yürürken , yollar üzerindeki elektrik ve kablo sistemini gördü ve dehşete kapıldı. Kablolar ve teller o kadar çoktu ki, bazı yerlerde güneşi bile gölgelemekteydi. Mamafih yoldan geçen insanlar elektrik akımına kapılıp, ölebiliyorlardı. Bu sistemle, hem çok sayıda kablo geçiyor, hem de mesafe attıkça elektriğin voltajı düşüyor ve lambalardaki parlaklık azalıyordu. Hatta bu sistem sayesinde bazı yerlere hiç elektrik gitmiyordu. Bu sorunun tek bir çözümü vardı o da alternatif akımdı. AC jeneratör sistemi geliştirdi ve bu sayede daha ince kablolarla daha uzağa ve daha kaliteli bir iletim yapılmasını sağladı. O dönemlerin iş adamlarından biri olan George Westinghouse, Nicola Tesla’ya akım patentleri için bir milyon dolar nakit ve her satış üzerinden 2,5 dolar teklif etti ve Tesla'yı işe aldı.

1893’te Chicago Dünya fuarının ışıklandırma ihalesi için iki tane rakip vardı. Bunlardan biri Edison, diğeri de Nicola Tesla’ydı. İhaleyi, Nicola Tesla kazandı. Bu durum Nicola Tesla ve Westinghouse için büyük bir önem taşımaktaydı; çünkü tarihteki ilk elektrikli fuar idi. Edison, Tesla’nın kendi patentli ampullerini kullanmasına izin vermedi. Tesla’nın 6 aydan kısa bir süre içerisinde, farklı bir tarz ampul üretmesi ve bundan binlerce üretip fuarı ışıklandırması gerekiyordu. Kısa sürede amacına ulaştı. Üstüne üslük Edison’un ampulünden daha verimliydi.1893 yılında başkan Cleveland’ın bir düğmeye basmasıyla 200.000 den fazla ampul yandı. Bu sayede Tesla dünyaca bilinen bir bilim adamı oldu. Sonraki dönemlerde Westinghouse iflas etti ve daha fazla Tesla’ya fikirleri için maddi kaynak sağlayamadı. Bazı rivayetlere göre, Tesla Westinghouse’ın para teklifini sonradan reddetmiştir. Eğer reddetmemiş olsaydı zengin bir hayat sürebilirdi.

Daha sonra , Niagara Şelalelerini kullanarak AC akımı üretmeyi düşündü.Niagara Şalelerinden gelecek enerji devasaydı.Öyle ki , bugünkü Lasvegas şehrinin yarısını aydınlatabilirdi.1896’da uzak enerji aktarımını yapan , AC santrali devreye girdi ve Buffalo şehri aydınlatıldı.Daha sonraki dönemlerde de Amerika’da pek çok yer aydınlatıldı.

1891 yılında Tesla, Tesla bobinini icat etti. Tesla bobini 120V’u 500.000 V’un üzerine çıkarmakta ve devasa bir elektrik enerjisi sağlamaktadır. Tesla’nın bu icadının amacı, İyonosfer tabakasının elektriği iletmesini kullanarak, tüm dünyaya kablosuz enerji iletimini sağlamaktı. 1899 yılında 43 yaşında kablosuz enerji deneyleri yapmaya başladı.Bununla ilgili yaptığı ilk deney , 40 mil uzaklıktaki , 200 ampulu yakmak oldu ve başarılı olduğunu görünce devasa bir Tesla bobiniyle tüm dünyaya kabloosuz enerji verme fikri çok da uzak bir fikir gibi görünmedi ve bununla ilgili çalışmalara başladı. Sanayici J.P Morgan’ı 150 milyon dolarlık yatırıma ikna etti ve Wardenclyffe adını verdiği istasyonu kurdu. 62 metre yüksekliğinde, tepe noktasına doğru daralan, kafes şeklinde bir iskelete sahip olan ve içinde demir metali bulunmayan bir yapı inşa etti. Yapının tepesine de 30 metre çapında bir yarım küreyle örttü. İskelet, bronzdan kalın cıvata ve bakır lambalarla birbirine bağlanmış, sağlam ağaç kolonlarından yapılmıştı. Yarım küre şeklindeki tepe, üstten yüzeysel olarak bakır bir elekle kaplıydı; fakat hayalini gerçekleştiremedi. Neden gerçekleştiremediğiyle ilgili bir sürü teori bulunmaktadır. Bunlardan biri Tesla’nın patentlerini kullanarak yaptığı "okyanus ötesi haberleşme" projesinin gerçeklenmesi ile kulenin gereksizliğine karar veren yatırımcıların desteklerini çekmesidir.

Tarih kitaplarında Guglielmo Marconi’nin 1902 yılında radyoyu icat ettiği söylenmektedir. Kimi kaynaklara göre, Marconi Tesla’nın asistanıdır ve radyoyu icat ederken, Tesla’nın 17 patentini de kullanmıştır. Ayrıca Marconi’nin icadından önce Tesla, 1898’de teknenin içerisine bir radyo alıcısı koyarak, küçük bir gölün üzerinde seyircilerin isteği doğrultusunda ileri gitme, sağa veya sola dönme, durma, geri gitme, ışıkları söndürme gibi çeşitli şeyleri uzaktan radyo kontrol sistemi sayesinde yapmıştır. Yani aslında Marconi’nin icat ettiğini söylediği şeyi, Tesla daha öncesinde yapmıştır. Ayrıca bu uzaktan kumandalı gemi sistemi, günümüzdeki televizyon kumandası, insansız hava araçları, uzaktan kumandalı bütün elektronik cihazların öncüsü olmuştur. Bununla beraber Tesla , X ışınlarını , florasan lambasını , neon ışığını , arabalardaki ateşleme sistemini , radarın temellerini , elektron mikroskobunu ve mikrodalga fırınını bulan kişidir.Mamafih, Tesla çevreci bir insandı ve doğadaki enerjinin verimli bir şekilde kullanılabileceğine inanıyordu.1901 yılında ışıma enerjisinin kullanımı için patent aldı ve 1931 yılında da jeotermal enerjiyle ilgili çalışmalar yaptı.Tesla , insanlığa faydalı işler yapmak için çabalasa da farkında olmadan , insanlığı olumsuz yönde etkileyebilecek icatlar da ortaya çıkarmıştır.Ölüm ışını ve deprem makinesi bu tarz icatlarına birer örnek teşkil etmektedir.

Edison , Tesla ile hayatı boyunca bir savaş halindeydi ve bu savaşı ona teklif ettiği 50.000 doları vermemekle başlatan Edison olmuştur.Ayrıca ilerleyen dönemlerde de Edison’un , Tesla’nın AC akımına karşı bir karalama kampanyası başlattığı görülmüştür.Halkı , AC akımın tehlikeli olduğuna ikna etmeye çalışmış ve bunu sokaktaki hayvanları AC akımla öldürerek ve idam mahkumlarının AC akımlı sandalyeye bağlanmasını sağlayıp, canlarını alarak sağlamıştır.Tesla da buna karşılık olarak , 1893 yılında düzenlenen Chicago Elektrik Fuar’ında , izleyicilerin karşısına çıkıp , üzerinden AC akımın üzerinden geçmesini sağladı.Bu gösteri çok büyük bi sükse uyandırdı ve halk alternatif akımı benimsedi.Bütün bu mücadele sonrasında Edison güç kaybetti ve General elektrikle birleşmek durumunda kaldı.Ayrıca Tesla ile Edison’un hikayesi burada bitmemektedir.İkisine de Nobel ödülü verileceği bir dönemde , Tesla Nobel ödülünü reddetmiş ve hatta Nobel ödülünü reddeden tek bilim adamı olmuştur.Son olarak , Edison ölüm döşeğindeyken Tesla’yı affetmesi için ayağına çağırtmış ve bu mücadelenin tatlıya bağlanmasını istemiştir.Nitekim , Tesla bunu kabul etmemiş ve bununla ilgili de sözlerle zaman kaybedeceğime , insanlık için faydalı işlerde bulunurum demiş.Eğer Edison , Tesla’yı zamanında dinlemek ve anlamak için zaman harcasaydı ,şimdi çok daha iyi bir gelecekte yaşardık.

Tesla , yakıtın kullanılacağını da öngörmüştü ve bunu şu sözleriyle ifade etmektedir:’’Eğer güç elde etmek için yakıt kullanırsak, sermayemizden yeriz ve onu hızla tüketiriz.Bu yöntem barbarca ve boş yere müsrifçedir ve sonraki nesillerin çıkarı için durmamız gerekir ,, Buradan da ileri görüşlü bir dahi olduğunu görebiliriz.

Nicola Tesla’nın Mark Twain ile arkadaşlıkları vardı. Sanatçılarla arası iyiydi. Asosyal bir kişiliğe sahipti ve garip takıntıları vardı. Yaralı güvercinlere yardım eder, onları iyileştirirdi. Bir tane güvercinini çok sever, ondan eşim diye bahsederdi. Hayatı boyunca hiç evlenmedi. Ayrıca takılardan ve kulağı delik kadınlardan çok büyük rahatsızlık duyardı.3 sayısına karşı takıntılıydı, hatta kaldığı odanın rakamlarının üçe bölünmesi için ısrar etmiş ve 3327 no’lu odasında da 10 yılını geçirmişti.

Nicola Tesla’nın tek amacı, insanlığa faydalı olabilmekti. Kazandığı paraların çok büyük bir kısmını, bilime adadı. Çoğu zaman günde iki saatlik uykuyla yetindi.. Daha iyi bir geleceğe inanıyordu ve inandığı geleceğin bir kısmını gerçekleştirdi. Belki de şansı yaver gitseydi, çok daha iyi bir dünya bizleri bekliyor olacaktı. Bu denli büyük bir bilim adamının ders kitaplarında adının geçmemesi de çok büyük bir ironi olduğunu belirtmemde fayda var. Bu kadar çabalamasına rağmen, para ve itibara zerre önem vermediği için 1942 yılında New Yorker adlı küçük bir otelde peş parasız bir halde ölü bulundu. Birleşik Devletler, Nicola Tesla öldükten sonra, bütün belgelerine el koydu. Amacı ikinci dünya savaşının devam ettiği dönemde, bilgilerin Nazilere ulaşmasını önlemekti. Yine de pek çok şeyi hafızasında tuttuğu ve kalemi kağıdı çok kullanmadığından dolayı, icatları ve fikirlerinin bazılarını bir sır olarak kendisiyle mezara götürmüştür.

Tarih : 19.02.2016