DİFERANSİYEL SİSTEMİ

Günümüzde arabalar hayatlarımızın vazgeçilmez parçalarıdır. Özellikle kış günlerinde “patinaj” yaptıklarına yani saplanıp kaldığına şahit olabiliriz. Araba ilerlemeye çalışır ancak saplanmış olan tekerin diğer tekerlerden daha hızlı dönmesine rağmen hareket edemediğini görürüz. Peki, neden saplanmış olan teker daha hızlı döner? Arazi araçlarının karda kışta, çamurda, dağda, tepede sorunsuz ilerlemesinin nedeni nedir?

Bir araç düz yolda ilerlerken dört teker de aynı hızla döner. Çünkü her tekerin birim zamanda aldığı yol eşittir. Ancak dönüşlerde, örneğin sola dönerken araçların sol taraftaki tekerleri sağ taraftaki tekerlerinden daha yavaş döner. Çünkü iç taraftaki tekerlerin birim zamanda aldığı yol daha kısadır. Araçlar yolda ilerlerken, özellikle virajlarda, stabil hareketi için diferansiyel adı verilen sistemlere sahiptir. Bu sistemin en temel hali olan Klasik otomobil diferansiyeli, 1827’de Fransız mucit Onésiphore Pecqueur tarafından geliştirilmiştir. Bu sistem çok sayıda konik dişliden oluşan bir sistemdir. Bu dişli sistemleri sayesinde aksın hareketine göre dönme yönüne ters yöndeki tekerler daha hızlı dönmeye zorlanır. Yani dış taraftaki tekerlere daha çok güç aktarılır. Böylece araç stabil bir şekilde dönüşünü tamamlar.




Peki ama araçlar için temel olan bir sistem nasıl olur da yazının başında geçen sorunlara yol açabilir? Günlük kullanım için tasarlanan otomobillerde açık diferansiyel sistemi bulunur. Yani diferansiyel sistem her zaman aktiftir. Aracın tekerlerinden biri sürtünmesi az olan bir ortama girdiğinde (bataklık ya da çamura saplandığında) süspansiyon, gücü daha kolay dönebilen bu tekere aktaracak yani patinaj yapacaktır. Bunun önüne geçmek için özellikle arazi tipi araçlarda diferansiyel kilidi bulunur. Böylece tekerler arasındaki güç dağılımı dengelenmiş olur ve arazi araçları saplandıkları yerden çıkma konusunda normal araçlara göre daha başarılı olurlar.




Buna benzer bir çözüm olarak açık diferansiyelli araçlara elektronik diferansiyel kilit sistemi eklenmiştir. Bu sistem sayesinde tüm gücün aktarıldığı tekerin elektronik fren sistemi ile frenlenmesi ve gücün bir kısmının diğer tekere aktarılması sağlanmıştır. Tabi bu sistem arazideki araçlar için kesin bir çözüm değildir. Ancak günü kurtarmakta oldukça başarılı bir sistemdir.

Bu tip olaylarla karşılaşıldığında her durum için mekanik bir sistem mi yoksa durumu kendi kendine analiz ederek çözüm üreten elektronik bir sistem mi dizayn etmek daha optimum bir çözüm olur buna karar vermek gerek. Teknoloji ilerledikçe elektronik sistemler de gelişiyor ve mekanik sistemlerin önüne geçiyor gibi görünüyor. Bazı otomobil firmaları mekanik sistemlerde ısrarcı olurken yenilikçi firmalar sorunları elektronik sistemlerle çözebildiğini gösteriyor. Hangisinin öne geçeceğini zaman gösterecek. (Elektronikçilere duyurulur)

Tarih : 19.02.2016